30 Mayıs 2012

...

bilinçsiz bi koşturmaca
makyajımı yarım bırakıp saçlarımı yaparmışım gibi...
yavaşça acele etmek; aklımda değilse bile hayatımda anlam buluyor.

28 Mayıs 2012

...


masamdaki kocaman hesap makinesi, 1825 gün 43800 saat dedi.
dışarıda da yağmur vardı. bi kahve yaptım.


                                                                                  

21 Mayıs 2012

desire to inspire


bazen yanlış işler peşinde koştuğumu düşünüyorum. tamam tamam bu bazen'ler bendeki zaman mefhumunda epey yakın bir aralığa tekabül ediyor.  yapamadığımı zannettiğim şeyler, yaptığımı zannettiğim şeylerden daha ağır basıyor bazen. her neyse..

geçen günlerden birinde, her bakımdan bayıldığım marka anthropologie'den bahsedince; ''london'daki mağazalarının içinde kocaman bir ağaç var. ve çalışanların hepsi çok güzel.'' dedi patronum. beni yalnızca harika tasarımlı ürünleri ve pazarlama stilleri ilgilendirse de, bu bilgiler pratikte etrafımda en azından bir saksı aramaya ve aynaya bakmama yaradı. etraftımda saksı yoktu ve biz o kadar da güzel değildik. ama en azından ilham almak için doğru adreste olduğumu biliyordum.


beyaz, çiçek ve gün ışığı bir araya geldiğinde; uyku, mutluluk, saflık, sadelik.. en çok da huzur mu doğurur? bunlara bakarken bunları düşünmedim. sadece hayalini kurduğum iki evden birkaç kare gördüm.
 








20 Mayıs 2012

...

komedi filmlerinde, hastanede iğne olacak karakter; hemşirenin elindeki kocaman şırıngayı görür ve macera başlar. tam anlamıyla o sahneyi yaşadım diyemem. sadece gülümsedim. fakat koluma doğru yaklaşan ve beni saniyeler sonra uyutacak olan şırınga hatrı sayılır büyüklükteydi. o kadar ki kafam hala güzel. gerçekten güzel. bir kısmını hatırlamadığım günün, geri kalanında yarı biliçsiz halde tatlı tatlı uyudum. bu anestezi kafası iyiymiş. rüyaları da öyle. yaratıcılık had safhada. sanırsın uzay yolu: 2012. sevdim.

16 Mayıs 2012

geçmiş zamanın hikayesi

 geçmişe giden pek çok araç bilirdim ben.
       
gitmemek için de..

kaçmak için de...

kalmak için de...


ama en çok da arada kalmayı bilirdim.

şimdi neyi bildiğimi bile bilmiyorum. 



11 Mayıs 2012

Friday I'm In Love

bugün içimde çeşit çeşit duygular var carlos. bunlardan biri de, bu duyguları buraya yazmanın saçma olduğu düşüncesi.


sahil kenarında bir bankta oturup karşı tepedeki ışıkları izlerken, içkimden bir yudum daha alacağım o gün. ve içimden o sihirli kelimeyi söyleyeceğim. bana düşen hayal bu. bu kadar klişe.

şimdi dinleyeceğimiz şarkıların konusu değişiyor. biraz daha boşluk hissetmeye hazır mısın?

söylediklerim, içimden geçenlerin yüzeysel ve prizmadaki yansıması gibi. konuyu çarpıtmakta üstüme yok.

Pages - Menu

Popular Posts

takip edenler

Blogger news

Blogroll

About

Blogger templates

Kişisel web sitesi Kişisel web sitesi