23 Ocak 2010

kendine ait bir gün

* Evde olmak daha güzel olsa da, olumsuz hava koşullarına ve tüm uyarılara rağmen çıkıp fotoğraf çektim.
* Kartopu oynayanların yanından sessizce geçip gülümsedim,
* Karda koştum, zıpladım, basılmamış kara bastım, kendi kendime eğlendim.
* Dışarıdan nasıl göründüğüm zerre umursamadım.
* Korkunç ve buz tutmuş tahta bir köprüden geçtim. Korkmadım.
* Üşüdüm ama çok eğlendim.
* Yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm...
* Zorunlu olarak uğradığım İstiklal gördüğüm en tenha günlerinden birini yaşıyordu.
* Sonra film gibi bir mizansen...

* Ve günün en mutlu eden şeyleri... kendini sevindirmeyi bilmeli bazen...

19 Ocak 2010

dengeler...

Bazen uçlara savruldum, uçtum
Orda düşler gördüm, sonra düştüm.

En küçük umutsuzluk ayağıma takılıyor
Bir an tökezlesem gardım düşüyor.
Tutunacak dalım yok!
En küçük umut ayaklarımı yerden kesiyor
Ama tutunmaya niyetim yok!
Uçabilirim, düşebilirim...

Ama şimdi dengeleri korumam gerek.

15 Ocak 2010

belki de...

herkes aynı şeyi söylediğine göre, gerçek olma ihtimali olmalı.

5 Ocak 2010

...

aptallık bu bildiğin.. ama niye bu kadar güzel?

1 Ocak 2010

dipnot

yeni yılın ilk gününde atılan, yeni bir adım olmamalı bu. olmamalı.. olmasın...

Pages - Menu

Popular Posts

takip edenler

Blogger news

Blogroll

About

Blogger templates

Kişisel web sitesi Kişisel web sitesi