tarihleri fark etmiyorsan, fark etsen de önemsemiyorsan. şarkıları duymuyorsan, duysan da içlenmiyorsan;
aptal romantizmini silip atmışsın demektir en azından.
30 Mayıs 2011
21 Mayıs 2011
..
Günlerdir canım o kadar sıkkındı ki, kafama yorganı çekip bütün gün içinden çıkmamayı denedim, olmadı. Belki açınca her şey uçup gider dedim, olmadı. Ben de absürt komedi izlemekte buldum çareyi. Saçma sapan şeylere gülmekten medet umdum. Beynim uyuşsun da çalışmasın diye.. Önce bütün gün, sonra günde 1-2 doz.
İşe yaramadı değil.
16 Mayıs 2011
ne oldum değil.
zaman makinesiyle konuştum, haberler iyi.
önce bir gün, sonra bir hafta, birkaç ay, birkaç yıl derken, 1984'e gitmekte anlaştık.
gitmişken şu burca da bi el atsan dedim. o olmaz işte dedi. peki dedim.
bir gecelik uykuya mal olacak ama olsun.
özetle, rüyanda görürsün dedi yani. iyi ki küfür etmedi. ben olsam ederdim.
önce bir gün, sonra bir hafta, birkaç ay, birkaç yıl derken, 1984'e gitmekte anlaştık.
gitmişken şu burca da bi el atsan dedim. o olmaz işte dedi. peki dedim.
bir gecelik uykuya mal olacak ama olsun.
özetle, rüyanda görürsün dedi yani. iyi ki küfür etmedi. ben olsam ederdim.
5 Mayıs 2011
olsun...
tatsız geçen bir günün sonunda birkaç şarkı ve birkaç beklenmedik şey bana baharı getirebiliyor. mutlu olmanın o kadar da imkansız olmadığını söylemek ister gibi. ama ben inanmadan çekip gidiyor.
şimdi ne çocukken ateş yakıp üzerinden atladığım arkadaşlarım kaldı, ne de saksı yanına bile dilek bırakan annem yanımda bu gece. ama hiç olmadığı kadar çok dileğim var. ve içimden geçeni biliyorsun.
eskiden bu gece dilek tutup saksı kenarına dikmemiz için ısrar ederdi annem. pek inanmasam da eşlik ederdim.
ateş yakardı bütün çocuklar ve üstünden atlardık. hafif serin, hafif ürkek ve çocuk.. o zamanlarsa sanırım hiç dilek tutmazdım.
şimdi ne çocukken ateş yakıp üzerinden atladığım arkadaşlarım kaldı, ne de saksı yanına bile dilek bırakan annem yanımda bu gece. ama hiç olmadığı kadar çok dileğim var. ve içimden geçeni biliyorsun.
tutar mı, duyulur mu, olur mu bilmem...
4 Mayıs 2011
...
artık olmayan birini rüyada görüp de uyandığınızda; o sabah, hatta o gün, bazen de günlerce sersem gibi dolaşırsınız ya hani.. o sersemliğin esiriyim bugün.
bazen biri kafanızda çok fazla dolaştığında, onun gerçekliğinden şüphe edecek noktaya gelebiliyorsunuz.
işte rüyalar bu gerçekliğini kanıtlar gibi çıkagelir böyle anlar uzarsa...
bu da ilaç gibi gelir... fakat yan etkisi fazla olan bir ilaç...
bazen biri kafanızda çok fazla dolaştığında, onun gerçekliğinden şüphe edecek noktaya gelebiliyorsunuz.
işte rüyalar bu gerçekliğini kanıtlar gibi çıkagelir böyle anlar uzarsa...
bu da ilaç gibi gelir... fakat yan etkisi fazla olan bir ilaç...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Pages - Menu
Popular Posts
-
sanırım dünya üzerindeki en güçlü duygulardan biri . insana pek çok kıskançlık sebebi öncesi ve sonrası (felaket) senaryoları yazdırabilir. ...
-
''Ellerim parçalanıyor ne zaman yazmayı denesem. Ağzım artık daha bozuk.' ' Daha önce de yazdım bunu.. ve çokça da içimden g...
-
yanlış zaman, yanlış adım. aferin!
-
Etrafta yüzlerce ev var. Hepsi bir düzen içinde ve hemen hemen aynı. Bahçelerde portakal, limon ağaçları... Çocuk parkı var ama çocuk yok. Ç...
-
Bozcaada'da kendimi bir rüzgargülü sanıyorken... ( f.d ) Fotoğraf: Doğan Ben Bozcaada'ya gidemediğim için hediye göndermiş sağolsun :)
-
demiş şair... ilişkilerle ilgisi olmasa bile..suskunluk...susmak... anlatılacak çok şey varken susmak... söylenebilecek hiçbir şey yokke...
-
Tam olarak onlardan biriyken, nasıl bu kadar değiştim? hangi cesaretle, nasıl bir aptallıkla. Kınadığın şeyi yaşarmışsın gerçekten. bunu anl...
-
Karın ağrısı, Gözlerimin ışıltısını bana geri ver!
-
sizinle büyük bir sırrımı paylaşıcam. resmi uykuya geçiş parçamı... bir gün, bu çalarken uykuya dalmışım, uykumun arasında güzel bir ses, h...