kardan adaam yapalım
burnuna havuç tıkalım
üşüyoruz bu havada
evlere dağılıp uyusak ya
şak şak şak şak...
Üç yaşındaki bebeyle vakit geçirmenin sonuçları. O da şarkı bitmeden alkııışşş diyor. Sahnesi iyi ama. Şaklaban... (sanırım hayatımda ilk kez yazdım bu kelimeyi)
Evet. Bu son güftemi ve de coverımı önce kar heyecanıyla yanıp tutuşan İstanbullu'lara daha sonra da Ankaralı'lara armağan ettim dünden beri. Fakat biri delisin kızım sen derken, diğeri oralı olmadı. Ankaralara kadar ulaşmadı sanırım sesimiz. Ben de böyle alkışsız ama şımarık kaldım. Yine de sevgiler saygılar bizden.
Kar çok ama o kadar isteksiz yağıyor ki pencereden bakasım gelmiyor. Rüzgar da git burdan diyip ittiriyor zaten hepsini. Yarın ne olur bilmem. Hem zaten hiçbir işime yaramayacak kar'ı ben napıyım? Yine de videoya çektim ben bunları ama kötü oldu. Hem de siyah beyaz. Lüzumsuz bildiğin. Geçen yılki müthiş kardan çok güzel kareler çıkmıştı oysaki..
Bu akşam çok ketum olduğumu söyledi biri. Zaten gündüz de herkesleri 'bu konuyu sonra konuşalım' diyip erteledim. Konu da ertelenmiycek gibi değildi ama. Hayallerimizdeki iş planının fizibilitesinin hazırlığı?!! Fi zi bi li te. Bildin mi? Bu ikilinin daha önce saçma sapan bir proje için sabahın 5'ine kadar bir sokak ismi araştırdığı vardır tarihte. Yahu at işte bi isim. Yok illaki gerçek olacak, illa ki konsepte uyacak. O zamanlar google eart'cüüm de yok tabi. Neyse ki şimdi daha rahat bi insanım. O kolay, bu yapılır diyip duruyorum.
Şimdi de tüm ketumluğuma inat konuşasım var. Herkesler uyudu ama köpekler çılgın gibi havlıyor. Karda oynamayı severler tabi ama bu kadar da çıldırmaya gerek yok.
Bir iş ilanında şöyle diyor: ''lisans fakültesi mezunu''
lisans fakültesi. hayalimdeki fakülte!
hatanın güzelliğini söylememe gerek yok değil mi?:)
köpekler sustu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder