19 Temmuz 2011

çok mu sıcak?


öyle ağır, öyle yavaş akan bir gün ki hiç bitmeyecek diye korkuyorum. onca şey oldu; koşturmacalar, çekimler, kostümler derken saat iki olmak üzere. bugünün akşamı olacağına ikna olmam gerek. koskoca döört saatin geçmesi için, göz açıp kapayıncaya kadar deyimine şimdi şu an daha çok inanmam gerek. çünkü hem sıkıcı hem çok sıcak, hem de akşama halletmem gereken bir sürü heyecanlı şey var. ama o kadar sıcak ki zaten var olup olmamak arası olan bedenim eriyip eriyip yok olabilir. her sıcaktan bunaldığımda aynı şeyi söylüyor da olabilirim. geçmişe bakmak gerek. ama işim var bebeğim. yeni nesil konsept fotoğrafçıların sitelerinde dolaşırken, aradaki yedi farkı bulmaya çalışıyorum!
fakat sıcaklığa aldırmadan tatlı isteğiyle halsizleşen vücudum, 'tatlı bişey olmadan çalışmam, çalışamam' sinyali verdi. sinyali alır almaz kendimi karşı caddede bulmamla şu görüntüye ulaşmam sadece bir iki dakika sürdü.
yaşasın çikolatalar, yaşasın soğuk süt içebilmek! dondurma daha kestirme bir yol olabilirdi ama burada değil.

bu yazıyı da toplamda tam olarak iki saatte yazmış olmam; yazının giriş gelişme ve sonucu açısından pek manidar oldu.

Hiç yorum yok:

Pages - Menu

Popular Posts

takip edenler

Blogger news

Blogroll

About

Blogger templates

Kişisel web sitesi Kişisel web sitesi