''Ah bilemiyorum Lou. Geçmişte kalan her an, karanlık çağa aitmiş gibi geliyor.''
20 Aralık 2013
16 Aralık 2013
8 Aralık 2013
serseri
Agathe, uçtuğu var mı ruhunun ara sıra,
Büyülü, mavi, derin ve ışıl ışıl yanan
Bambaşka denizlere, bambaşka semalara
11 Ekim 2013
''ledo has left the building''
zengin bir dünya içinde kaybolmamandı önemli olan. değerli bir madenmişsin gibi.
23 Eylül 2013
Under Pressure
Selam zaman makinesi, yine ben!
Tüm haftasonu, yüksek doz Freddie Mercury almış biri olarak, tam timeing ve lokasyon veriyorum.
Thank u so much.
Tüm haftasonu, yüksek doz Freddie Mercury almış biri olarak, tam timeing ve lokasyon veriyorum.
Thank u so much.
18 Eylül 2013
nothing really matters
Son günlerde bu şarkıyı yeni keşfetmiş bir ergen gibiyim. Her notasını, her kelimesini ayrı hayranlıkla defalarca dinliyorum. Belki de benim ''Bohemian Rhapsody'' için doğru zamanım gelmiştir ya da sadece sonbahar.. Ya da bu eser gerçekten tek kelime ile mükemmel.
Ya da ben halen bir sebep arıyorum.
12 Eylül 2013
7 Eylül 2013
4 Eylül 2013
28 Ağustos 2013
...
Onlar siyah beyaz bir film çekerler. Tam o anı ve gençliğini.. Elinde sigarayla yere yığılır ve toprağa sarılır. Görüntü renklenir. Yabani otlar ve yeşiller. Altı saniye, belki biraz daha fazla. Siyah beyaz eski bir film karesi ve küçük bir kutu.
Her şeyin zıttı onları grileştirmek için vardı bazen. ve sonra lucky ones, young and beautiful filan..
18 Ağustos 2013
2 Ağustos 2013
28 Temmuz 2013
23 Temmuz 2013
Before midnight
İlk iki harika filmden sonra tek kelime ile "gereksiz" bir film olmuş. Yapım aşamasında olduğunu öğrendiğinden beri aynı şeyi düşündüm ve izleyince emin oldum. Keşke o güzel filmleri ve romantizmi orada bıraksaydık.
17 Temmuz 2013
15 Temmuz 2013
9 Temmuz 2013
Sunshine
Buradan bakınca bütün şemsiyeler uçan mantar ve uzay gemisi gibi görünüyor.
Ve bazen tüm mutsuz anılarımı suya dalınca unutacağımı sanıyorum ben. Size de oluyor mu?
25 Haziran 2013
20 Haziran 2013
4 Haziran 2013
30 Mayıs 2013
23 Mayıs 2013
story of my way
Deli gibi çalışıp ilham panomdaki görseller gibi sonuçlar elde edememiş olsam da, her şeyin daha iyiye gideceğine inanan bir yerler var içimde. Fakat sadece bazı günlerde.
''intihar etmeyeceksek içelim bari.''
Şimdi gizli hayat mottom. Bundan sonra ne desem fark etmez.
20 Nisan 2013
spring spring spring
Haydi Itzhak Amca! Bize baharı getir.
11 Nisan 2013
caz çalarken sakin olamam
geceleri yalnız kaldığında sen. tüm kalkanlarını, maskelerini ve zırhlarını indirmişken tamamen.. ne düşündün?
saatleri, günleri, haftaları ve ayları saydım. zaman aleyhime geçip duruyordu. duruyor olması sadece mecazdandı. fehtettiği toprakları terk eden bir komutan tanıdım. içimi kinle doldurdum. sonra bir gece tesadüfen bir resme baktım. hepsini unuttum. gözlerimi kapadım, uyudum.
saatleri, günleri, haftaları ve ayları saydım. zaman aleyhime geçip duruyordu. duruyor olması sadece mecazdandı. fehtettiği toprakları terk eden bir komutan tanıdım. içimi kinle doldurdum. sonra bir gece tesadüfen bir resme baktım. hepsini unuttum. gözlerimi kapadım, uyudum.
31 Mart 2013
Suları için. Kahverengi hapları yutun. Radyoyu açın, bir şarkı tutun. Uçağı kaçırmayın, keçileri sıkı tutun. Bozuk paralar koyun cebinize ve bir sakızla değiştirin. Alarmı erteleyin. Biraz daha uyuyun. Yeniköy'den kuzeye yürüyün. Güneşe aldanın. Çillerinizi aldırmayın. Küçük, beyaz bir masa bulun. Az ve sade olun. Kahve için bol köpüklü. Kısık ateşte, bol kahve ve soğuk su ile. Lokumu unutmayın. Aynı filmi defalarca izleyin. Bunu anlamayanlarla olmayın. Çiçek alın vazolara. Duvarları beyaza boyayın. Beş dakika görebilmek için iki saatlik yol gidin. Çocukları sevin. Kedileri de. Benim yerime de. Suları için, huzur için.
28 Mart 2013
21 Mart 2013
18 Mart 2013
be my only
Bir şarkının, orjinal, akustik ve remix versiyonunu dinleyerek tüm güne, tüm modlarıma fon yapabilir miyim?
Sanırım evet.
15 Mart 2013
13 Mart 2013
the dark side of the moon II
Her şey yavaşça, hızla, yaralayarak elimden kayıp gidiyor gibiyse, bir tren yanımdan hızla geçermiş gibi gelir. Işık hızıyla, yıllarca yavaş yavaş ve bir anda..
Her şey tamamen nerede duracağınla ilgiliymiş meğer.. sen ne dersen, nerede durursan orada olurlar.
Bazı şeyleri, değerini yitirmeden bırakıp gitmeyi, bir odaya kitleyip unutmayı bilmeyenler garip bir acı çeker. Kimsenin onu bulandırıp, kırıp döküp, değersizleştirip, çirkinleştimesine izin vermemesi gerektiğini en başından biliyorsa bir de, pişmanlıkla karışık bir acı çeker. Kendi hikayene sahip çıkıp noktayı koymazsan, sonunu, altını üstünü, üzerini karalayanlar olur. olmasın.
I
Her şey tamamen nerede duracağınla ilgiliymiş meğer.. sen ne dersen, nerede durursan orada olurlar.
Bazı şeyleri, değerini yitirmeden bırakıp gitmeyi, bir odaya kitleyip unutmayı bilmeyenler garip bir acı çeker. Kimsenin onu bulandırıp, kırıp döküp, değersizleştirip, çirkinleştimesine izin vermemesi gerektiğini en başından biliyorsa bir de, pişmanlıkla karışık bir acı çeker. Kendi hikayene sahip çıkıp noktayı koymazsan, sonunu, altını üstünü, üzerini karalayanlar olur. olmasın.
I
3 Mart 2013
28 Şubat 2013
kafein deposu
Kafein alınca uykusu gelen, enerji içeceği içince enerjisi düşen ve sakinleştirici bir şeyler içince uykusu kaçan bir insan tanıyorum. Her arada küçük sevimli karton bardaklarda kahve içiyor. Küçücük bardağa bol bol tatsız kahve taneleri...
ve sonuç: %90 başarı !
thanks Google
26 Şubat 2013
20 Şubat 2013
"yirmi sekiz yaşındaydı ve tedirgindi."
şu cümlenin altına sayfalar gelebilir. ama ne demiş üstad; hayat yakından bakınca trajedi, uzaktan bakınca komedidir.''*
12 Şubat 2013
django
Tarantino varken, duyduğunuz an Tarantino filmi bu diyebileceğiniz bir soundtrack varken dünya üzerinde; her şey biraz daha güzel gibi gelir belki? Sıkı bir Tarantino severseniz neden olmasın.
5 Şubat 2013
Child of the 90s | Internet Explorer
Ait olduğu zamanı tatlı tatlı anlatmış explorer. Tasolar hatırına bile izlenir.
4 Şubat 2013
ve charlie chaplin dedi ki
''bilgimiz bizi alaycı, zekamız sert ve kırıcı yaptı.''
bu pazarımı izleyemediğim oscar adayı filmleri izleyerek geçirdim. yaşasın nadir bulunan boş vakitler.
tam da iyilik-kötülük üzerine düşünmüş ve yazmışken; mutlak iyiliğin, her zaman her koşulda iyi olmanın, zamanla ani ve hırçın bir kötülüğe dönüşme potansiyelinin var olduğunu bir kez daha anlamış ve izlemiş oldum. belki olgunlaşmamış ruhlarımızdan, belki de iyiliğin kaynağını doğru bulamadığımızdan, belki de birçok sebepten.. her ne ise ve ne değilse basit görünen ama basit olmayan, insan ruhunun kara deliklerinde bir yerlerde olan şeyler..
ve bizim oralarda bilinçli dolaşmamız gerek. üzerine söylenecek lafları doğru yerlere ve zamanlara saklamak gerek örneğin.
bu pazarımı izleyemediğim oscar adayı filmleri izleyerek geçirdim. yaşasın nadir bulunan boş vakitler.
tam da iyilik-kötülük üzerine düşünmüş ve yazmışken; mutlak iyiliğin, her zaman her koşulda iyi olmanın, zamanla ani ve hırçın bir kötülüğe dönüşme potansiyelinin var olduğunu bir kez daha anlamış ve izlemiş oldum. belki olgunlaşmamış ruhlarımızdan, belki de iyiliğin kaynağını doğru bulamadığımızdan, belki de birçok sebepten.. her ne ise ve ne değilse basit görünen ama basit olmayan, insan ruhunun kara deliklerinde bir yerlerde olan şeyler..
ve bizim oralarda bilinçli dolaşmamız gerek. üzerine söylenecek lafları doğru yerlere ve zamanlara saklamak gerek örneğin.
1 Şubat 2013
monochrome
sizin oralarda da cuma mı bugün? sizin oralarda da her şeye rağmen soğukkanlı olunabiliyor mu?
hala gülümseyebiliyor musunuz mesela. tüm bunlar olurken dünyayı kurtarmadığınızın farkına varıyor musunuz? kafam olmuş monochrome.
31 Ocak 2013
falan filan
içinde bir savaş var. ezelden beri var olan iyi ile kötünün savaşı. filmlerde işlenen, hikayelerde anlatılan, alınan mesajlarda sadece bir kavram olan ve yaşadıkça gerçekliği hissedilen bir savaş. küçük prensesler için büyük bir savaş. gözlerindeki öfkeyi tanırım. tanrım. içindeki huzursuzluğu... içinde iyilikler yeşertirken dışarıya nasıl kötülük saçılır bilmiyorum. Belki de kırıkları batıyordur ve onları çıkarıp atmaya çalışıyordur sadece. Belki de sadece ona öyle geliyordur.
Ya da belki de sadece bir şarkı kadardır hepsi. life goes on, gets so heavy.
26 Ocak 2013
23 Ocak 2013
sen dediğim ben
Sen orada bir yerde. Herhangi biri değil ama öyle gibi. Rutin ziyaretlerde akla gelen. Belki de yüzeylerde seyreden sıradan bir rutin. Kalabalık ve yalnız. Bilinen ama hissedilmeyen. Sen, o ya da hiçbirimiz. Olduğumuz gibi kalamayız.
18 Ocak 2013
9 Ocak 2013
yaşadım, tanrım
yazdı hep onlar. anlattı.. olan olmayan ne varsa. o da anlattı. anlatmış. okumuşsun sen de. görmüşsün.
ben yazarsam sadece yazı olur. o yazarsa dokunur. dokunmuştur. benim gibi belki. ve daha fazlası. sessizlik bildiğimden.
yaşadım, tanrım,
yarım ve uluorta
ben yazarsam sadece yazı olur. o yazarsa dokunur. dokunmuştur. benim gibi belki. ve daha fazlası. sessizlik bildiğimden.
yaşadım, tanrım,
yarım ve uluorta
7 Ocak 2013
you said to ''get fine''
Modelini daha ideal ölçülerde gösterebilmek için yerlerde sürünen bir fotoğrafçısındır bazen.
Günün sonunda ayakların bağımsızlığını ilan eder. Hissetmezsin.
Hayalimdeki yere küçük ve aksak adımlarla koşuyorum. Ulaşabilir miyim, mutlu olabilir miyim bilmem ama bildiğim; orada olmayan tek bir şey var. Ve geri kalan her şeyi anlamsız, tatsız kılıyor.
Böyle koşmak çok mu zor?
2 Ocak 2013
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Pages - Menu
Popular Posts
-
yarım bir kalp olmuş orda. bazen çekim yaparken ne çektiğimi görmüyorum, sonuca da şaşırıyorum böyle. üzerine pek çok şey yazılabilecek bir ...
-
Kendimi iki tekerlekli bisiklete binmeyi öğrenmeye çalışan bir çocuk gibi hissediyordum. hani biri arkadan tutar da dengeni sağlar ya... sen...
-
çok şükür. uykusuzluğun binbir türlü hali/sebebi varmış. şimdi gecenin bi yarısı yatağımdan kalkıp düşüyorum; öylece kendi kendine duran bi ...
-
sabahın 9'unda çaldığı müziklere anlam veremediğim bir yayın organına maruz kalıyorum. ardından sığındığım kendi müziklerim bile fayda e...
-
* gelgitlere alışma konusunda oldukça geliştirdim kendimi sanırım. eskiden her dalgalanma gözyaşına dönerken şimdi sadece sarsılıyorum. * ba...
-
Henüz çifte kavrulmamış haliyle, nereyi netlediğim belli olmayan fotolarla biscotti... bloga renk katsın biraz:)
-
Nisan ayının son post'u da kendi içinde çelişkiler taşıyabilir baştan uyarayım. Zira gün içersinde yazmış olsaydım bir bahar şenliği hav...
-
aniden gelen, daha doğrusu çöken o his var ya.. hiçbir sebebi yokken üstelik... her şey durgunlaştırıp ağırlaştıran.. ondan kaçmanın bi yolu...
-
ben senin için naptım? hiçbir şey peki ben sana naptım? hiçbir şey şimdi bu ellerimde paramparça kalmış an'lar niye?
-
uzuuunn uzun yazasım var blog. 78 satır, 761 kelimelik bir diyeceğim var sana. başucunda dursun bu. baştan söyliyim kızgın değil, öfkeli değ...