24 Eylül 2009

saklanmadan önce... maskesiz , filtresiz, korkusuz...

''kış başlıyor sevgilim
hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor
''
üşüyorum günlerdir... evde bile ellerim buz tutuyor, burnumın ucu üşüyor. bu mevsimde üşümeyi seviyorum. üşüyüp sonra ısınmayı... sıcak çayla içimi ısıtmayı, bluzümün kollarını ellerime çekmeyi, battaniyenin altına sığınmayı, o huzurlu heyecanı ve daha pek çok şeyi...
bu yazı sevdim.
ama sonbaharından, kışından korkuyorum. kendimi oyalayacak uğraşlar planlıyorum. ne kadar az vaktim olursa o kadar iyi olurum diyorum. mümkün olmayacağını bile bile kendimden uzak olmak istiyorum... 'hmmm sonbaharın nesini seviyorum, nesini sevmiyorum' diye durup düşünecek veya hissetmek isteyecek durumda olmak istemiyorum. zira umrumda değil! böyle bir yazıya oturmak istemiyorum. en çok da özlemek istemiyorum, üstelik böylesini... istemek istemiyorum hiçbir şeyi, duymak istemiyorum aklımdan geçenleri, dinlemek istemiyorum kalbimi ve görmek istemiyorum, şahit olmak istemiyorum hiçbir şeye.

yani bir ölüden değil ama bir makineden farksız olmak istiyorum.

uyumak istiyorum. uyandığımda hiçbir şey değişmemiş olacak belki ama ruhum duymadan zaman geçmiş olacak...

şu kadar zaman geçti diyoruz ya hani, bir o kadar daha geçecek ve sonra her şey bitecek...

Hiç yorum yok:

Pages - Menu

Popular Posts

takip edenler

Blogger news

Blogroll

About

Blogger templates

Kişisel web sitesi Kişisel web sitesi