''Ama öyle olmuyor ki. Bir şeye canını sıkıyorsun, sonra bilmemkaç yıllık hayatını düşünüyorsun ve bundan sonra olabilecek kimbilir kaç yıllık hayatını... Baktığında o sorun ettiğin şey küçücük kalıyor. 'aman ya buna mı üzülücem' diyorsun. Geçmişe bakıyorsun, sonra bugününe şükredip, her şeyi geleceğe teslim ediyorsun. Böyle düşününce tamam. Ama şimdiki zaman var! Geçmişte ya da gelecekte değilsin ki, şimdiki zamandasın Canını sıkan şeyleri yokmuş gibi yapıp ya da hafife alıp nasıl olsa her şey olacağına varır rahatlığını koruyamıyorsun her zaman.''
dedi mutfak masasında dün akşam.
Evet, sanırım yakınlaşıp uzaklaşmakta bütün mesele.
2 yorum:
fıkralı yorum :)
Nasrettin Hoca'nın biri bir gün kapı önünde bir şeyler aranıyormuş. Biri sormuş:
"-Hocam, ne arıyorsun?"
"-Yüzüğümü."
"-Nerede kaybettin?"
"-Odunlukta."
"-Niye orada aramıyorsun?"
"-Orası karanlık."
aslında kendime idi bu fıkra buraya da uydu gibi uymadıysa silinsin :)
içinizden gelmiş madem dursun:)
Yorum Gönder