24 Temmuz 2012

siesta


Siesta denince aklıma Marquez'in betimlemeleri gelir. Ve çocukluğun öğle sonrası uykuları, şimdinin pek mümkün olmayanı. Tatlı, sessiz ve sıcak. Hafif de rüzgar varsa mükemmele yakındır. Geçen günlerden birinde, öğleden sonra Alaçatı'da kurabiye kokan sokaktaki sessizliğin sebebi de biraz sonra karşıma çıkan bu sevimli nottan anlaşıldı. O uykuya bir de mis gibi kurabiye kokusunu ekledim. Bir etken daha olsa o an ölebilirdim.

Hiç yorum yok:

Pages - Menu

Popular Posts

takip edenler

Blogger news

Blogroll

About

Blogger templates

Kişisel web sitesi Kişisel web sitesi