5 Ekim 2009

duygusal çemkirmece

''nasıl oluyor da, karşısındakini bu kadar iyi anlayan bir insan, onu bu kadar kırabiliyor?''
gerçekten anlaşıldığı için, anladığını bildiği için 'kırılma eşiği' düşüyor olabilir mi insanın? yakınlarda bahsettiğim kitapta dediği gibi ''o bile böyle yaptıktan sonra...'' ''o bile..'
'Allahım, çok ilkel düşünüyorum ama özümüz de bu değil mi zaten, neyse diyorum ki, neslimizi sürdürmekse eğer asıl amaç, aşk meşk mevzuları şart mıydı yani? biz asıl amacımızı unutup kırmızı kalpler filan çiziyoruz, binbir türlü şey icat ediyoruz? şiir yazıyoruz mesela, şarkılar gırla... blog filan bulduk, sayfalarca saçmalıyoruz? bir cümleyle dağılıp, bir öpücükle toparlanıyoruz. ya da tam tersi... özlüyoruz bir de en kötüsü...
bu mudur yani olay?

peki uzayda aşk var mı? yoksa bi füze tasarlatıcam.

2 yorum:

stuven dedi ki...

''özlüyoruz bir de en kötüsü...'' zaten bu özlemek bizi bitiriyor.

Adsız dedi ki...

maalesef..

Pages - Menu

Popular Posts

takip edenler

Blogger news

Blogroll

About

Blogger templates

Kişisel web sitesi Kişisel web sitesi