30 Nisan 2012

bir yudum daha alsam sarhoşum

En çok da iyi tanımadan gidecek olmana üzülürüm.
Büyük bir kayıp olmadığımı bile bile.


Bol buzlu, naneli limonata canlanıyor zihnimde. Kocaman bardakta.
Huzurlu baharın, güneşli ama buruk anların limonatayla bi ilgisi olmalı.


Bazı bildiğim şeyler doğru değil.


Gerçeğe çok yakın gülücüklerimi saçtım.
Makyajımı sildim, kostümümü çıkardım.
Pijamalarımı giydim.
İyi oyun çıkardım.
Gülümsemeye çalışmak dünyanın en zor oyunu bazen. 
Hey bebeğim, yüzündeki o pr gülümsemesini görüyorum!


Dondurma yerken bile mutsuz olabiliyorsun.


Bileklerimin üşümesinden nefret ediyorum. Bir de yağmurdan ıslanmış ellerle kuru saçlarıma dokunmaktan. 


Saçlarımdaki beyaz tel sayısı günden güne artıyor. Ve hiç dert etmiyorum. Bileklerim üşürse mutsuzluktan ölürüm.

Brian Molko dinlemeyeli çok olmuş. Ruhum dondurma kıvamında.


Bir şarkının, başka bir şarkıdan esinlenme olduğunu fark ettim az önce. Bu bana hiçbir şey kazandırmadı.


Bazı günler sepyaya yakınsa bile bazı nesneler renkli.


Bahar ne güzel bir kelime.


Her şeyden çok çabuk sıkılabildiğim halde, değişimi nasıl bu kadar zor kabulleniyorum?


Bir yanım gökyüzüne bakarken, bir yanım toprağa kök salmış.


Tozu dumana katarak yolculuğa çıkmak için çok mu geç?
Azıcık özgür olmak için, biraz mutlu olmak için çok mu geç?


Bazı hayaller için paralel bir evrene ihtiyacım var. 

Hiç yorum yok:

Pages - Menu

Popular Posts

takip edenler

Blogger news

Blogroll

About

Blogger templates

Kişisel web sitesi Kişisel web sitesi