9 Nisan 2009

Atlas Vazgeçti

* bir kitaba bu kadar çok rastlıyorsam bi yerlerde sanırım artık okuma vakti gelmiş  demektir... bunu bi mesaj olarak alıyorum. 

* kadınca hislerimde hiçbir zaman yanılmadım diyebilirim bugüne dek...bunu doğrulayacak bi'şey daha oldu dün...aslında ciddiye almamak gereken ama yine de canımı sıkan bi'şey... iyi bir gözlemci olmanın, bu tür şeylerden anlıyor olmanın dışında bi durum bu. çekim alanında olduğunuz bi çemberin içine - orada siz de 'yabancı' olsanız bile - başka birinin dahil olduğunu hissetmek ancak ve ancak kadınca bi his olarak tanımlanabilir çünkü. bundan sonrasının tanımı ise o basit ve vahşi duygu; kıskançlık...

* son günlerde hep tepemde kocaman kara bir bulut varmış da ben sanki hava günlük güneşlikmiş gibi davrandığımı hissediyorum. 'dünyada neler oluyor senin uğraştığın şeylere bak' denen köşe yazarları gibi hissediyorum kendimi... zaten hiçbir zaman çevremdeki insanlarla bu ayarı tutturamadım.

* blogta yazdığım 'geri sayım'ın akıbetini soran arkadaşlar var içeriğini bilmeseler bile...
onlara tek tek gereken cevabı verdim/ veriyorum... burada da bu kadar açıklama yeter diye düşünüyorum.  

* uzun uzun yazıyorum yine ve yine siliyorum son günlerde... çok şey anlatasım var çünkü. aynı dili konuştuğum bi arkadaşa anlatır gibi yazasım var.. ama yazmamam daha mantıklı geliyor. mantık diyorum evet! yeniden kavuştuğum eski dostum...


* en büyük tutkun ne? deseler sanırım 'yazmak' derim...biri beni durdursun!:)

4 yorum:

¢ido$ dedi ki...

Bence kimse durdurmasın seni :) Ayrıca, kadınca içgüdüler durumuna şiddetle katılıyorum. Yahu, bir de her kadın mı aynı olur, havada ne varsa aynen koklar ve tabii ki -bahsettiğin gibi- kadınca kıskançlıklar... :)

Adsız dedi ki...

peki:) ama yazmanın faydası mı daha çok zararı mı çözemedim çünkü bi türlü:)

bu çok garip ve mükemmel bi duygu:) ama burda tarif ettiğim durumu da yine sadece kadınlar anladı sanırım:)

¢ido$ dedi ki...

Valla şu aralar ben zararını görüyor olsam da yine de yazmak lazım sanırım =)) Evet, bence de mutlaka kadınlar anladı çünkü erkekler genelde havadaki o ince titreşimleri alamazlar. Hatta, genellikle değil hiç alamazlar. Ehehehe :))

Adsız dedi ki...

maalesef öyle:)

Pages - Menu

Popular Posts

takip edenler

Blogger news

Blogroll

About

Blogger templates

Kişisel web sitesi Kişisel web sitesi